28 Kasım 2014 Cuma

Veeee Uyku Eğitimi...


Volga artık 22 aylık oldu ve ben çok geç kalmış olduğumu düşünmüş olmakla birlikte nihayet uyku sorunumuzu çözdüm, yani sanırım :) Bu konuda harekete geçmeme, Hassas Anne Ece Kumkale sebep oldu diyebilirim. Herzamanki gibi, bütün içtenliği ve açıklayıcılığı ile çocuklarına verdiği uyku eğitimini anlattığı blogundaki yazıyı okuduktan sonra, aslında ben ertelediğim için oğlumun kaliteli uyku uyuyamadığını ve her ikimizin de boşu boşuna yorgun uyandığını farkettim. Her bebek bu süreci farklı yaşayabilir, ideali doğru uyku alışkanlığı ile hayata başlamaları ancak 22 aylık emerek uyumaya alışmış bir yavrunuz varsa umarım aşağıda anlattıklarım sizi de mutlu sona ulaştırır :)

Bebeğinizin kendine ait bir uyku ritüeli olması, siz olmadan da uykuya dalmaya alışacağı dönemi kolay aşmasını sağlıyor. Aynı saatte uyutma alışkanlığı, karanlık ve sessiz ortam, yumuşak bir müzik veya ninni ve sarıldığı birşey yani uyku arkadaşı Volga'nın bensiz uykuya geçişini kolaylaştıran şeyler oldu. Ben doğduğundan beri hep karanlıkta ve ninni ile uyutuyordum. Uykudan önce daha sakin ve sessiz aktviteler yaptırmak da kesinlikle önemli. Hep söylenenin aksine bizde uyku öncesi banyo yaptırmak uykuya geçişi kolaylaştırmadı, ama sizin için böyleyse aynen devam. Eğer yoksa bir uyku arkadaşı edinmesini sağlamak kendi kendine uykuya geçiş için kesinlikle çok faydalı oluyor. Ben birkaç aydan beri, bebekliğinden beri sevdiği zürafasını emzirme ve uykuya dalma ritüelimizin bir parçası haline getirmiştim. İlk başlarda benim kucağına verdiğim zürafasını, son zamanlarda uyutmak için odaya geçtiğimizde, kendisi gösterip istiyor ve emerken onu da kucaklayarak uykuya dalıyordu. Uykuya dalma sürecinden emmeyi çıkarttığımda bunlar kurtarıcı oldu. 

Alıştırma sürecinde ilk aşama, birkaç kere göğsümün ağrıdığını söyleyip bugün kucağımda uyu demek oldu. Çok uykusu geldiği zamanlara denk getirdiğim bu denemeler genelde itirazsız başarılı oldu. Net bir şekilde göğsümün acıdığını söylediğimde hiç ısrar etmedi kuzum. 

İkinci ve en önemli aşamaya uyuturken değil sıklıkla uyandığında kucağıma alıp uyuttuğum gece uykusu sırasında geçtik. Belimin çok ağrıdığını, kucağıma alamayacağımı söyledim ki gerçekten doğruydu. Yaklaşık 1 saatten fazla sürekli kucak istedi ve yatağa yatıp uyumayı reddetti. Bu sırada onu sürekli alıp, tekrar yatırdım. Bu sırada hep yumuşak bir sesle eğer yatağında uyursa parka gideceğimizden, oyun arkadaşlarından, aile fertlerinden bahsedip ağlamasını azaltmaya çalıştım. Zürafasının da uykusunun geldiğini söyleyip onu da yatırdım. Zaman zaman itti ama ona sarılıp yattığı da oldu. Ne yalan söyleyeyim kucağıma almayı çok düşündüm ağlamasına dayanamayıp ama içimden hep eğer vazgeçersem hiçbir zaman başarılı olamayacağımı ve sonrasında onu daha çok ağlatacağımı düşündüm ve kendimi onu avutmaya yönelttim. Yeterince ağladığında pes edeceğinizi düşündüğünde başarılı olmanız çok zor olacağından kararlılığınızı kaybetmemeniz ve ona hissettirmeniz çok önemli. İlk gecenin sonunda biraz sevdiği çizgi filmleri de seyrettirdim ve nihayet pes edip uyudu. Gecenin devamında hiç uyanmadı ve o gün geç uyandı.     

2.gün öğle uykusunda, iyice uykusunun gelmesini bekledim ve odaya götürüp, memeyi istediğinde artık göğsüm ağrıdığı için emziremeyeceğimi ve bugünlük kucağımda uyutacağımı söyledim. Kucağıma yatmayı reddetti ve yine ağladı ama oyun yapar gibi biraz hoplatıp, tekerleme gibi aynı kelimeleri tekrar ederek başını aşağıya doğru tutunca kendini bıraktı ve bu şekilde uyudu. Buarada bir gece önce söz verdiğim gibi parka götürdüm ve kendisi uyuduğu için parka geldiğimizi de sürekli tekrar ettim.

2. gün akşam yine ağlayarak itiraz etse de yatağına yatırdım. Uyursa yine parka gideceğimizi söyleyerek, o gün yaptıklarımızı anlatarak geçen ve yine çok az video seyrettirdiğim 45 dakikanın sonunda yatağında uyumuştu. Karşımızda küçük bir bebek olduğunu unutmadan, bazı noktalarda çok da katı olmadan yaklaşmak gerektiğini düşündüğüm için, videoyu izletirken bunun son kez olduğunu söyledim, çünkü zararlı başka bir uyku alışkanlığı oluşsun istemiyordum. Buarada da yüzüstü daha kolay uykuya daldığı için sırtını okşamam da hoşuna gitti ve uykuya dalmasını kolaylaştırdı. 

3.gün söz verdiğim gibi parka gittiğimiz için, dışarıda ve pusetinde uyuduğu öğle uykusundan sonra akşam ilk pes edişimizi yaşadık. Neredeyse 1 saat ağladı ve bir terslik olduğunu anlayınca kucağıma aldım. Uykuya dalmadan önce ipadle oyalandığı için çok az hareket etmişti ve gaz çıkartmamıştı. Kucağıma alıp salona götürdüm, babası kucağına aldı, dışarıyı seyrettirdi, yerde arabalarıyla oynarken de gazını çıkardı ve tekrar yatağına götürünce, uyku saatini 2 saat geçtiği için hemen uykuya daldı. 

4.gün öğle uykusu da dışarıda ve pusette geçti. Ve akşam uykusu saati geldiğinde mucize!!! Hiç itirazsız, ağlamadan, zürafasına sarılarak, ninnisini dinleyerek uykuya daldı :) Bu şekilde artık gece ve gündüz uykularının bölünmediğini, nadiren bölünse de yanına gidip sırtını okşayarak tekrar uyuttuğumu da söylemeliyim. 

Eskiden 1 saat civarı uyuduğu, saati belirsiz öğle uykusuna artık genelde aynı saatlerde yatırıyorum ve 2 saat civarında uyuyor. 22 ayın sonunda, hamileliğinde de gece uykuları sıklıkla bölünen biri olarak, hiç uyanmadan geçen gecenin sabahları nasıl uyandığımı tahmin edersiniz :) Darısı başınıza diyorum ve yavrunuza da kendinize de bu güzelliği tez vakitte yaşatmanızı diliyorum ;)                 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder