15 Mayıs 2014 Perşembe

Diş çıkartırken...

Volga'nin ilk diş çıkarma işaretleri 4 aylıkken ellerini kemirme ve aşırı salya ile basladi. Gerçi salya sürekli önlük kullanmak zorunda bırakacak kadar cok ve sürekli oldu. Tam 6 aylıkken, ilk disi alttan patladı, 1 hafta geçmeden de yanındaki disi cikti. Aşağıdaki tabloya gore biraz hızlı gidip, 7.aya geldiğimizde üstteki 2 dişini de çıkarmıştı. Bu kadar hızlı ve dolayısıyla ızdırapli bir donemi Volganin şahane cocuk doktoru Alev Hanım sayesinde, hic ilacsiz  geçirdik. Ne tavsiye edersiniz dediğimde, sulu dişlikleri buzluğa koyup, dondurduktan sonra dişlerini kaşıması için verebilirsiniz dediğinde bu kadar işe yarayacağını tahmin etmemiştim. Ilaç sevmeyen bir anne icin, sulu dişlikler uzun bir sure ise yarıyor. Mutlaka edinin derim.


Peki diş çıkarırken ağrıyı azaltmak ve bebeği rahatlatmak icin ilaç ne kullanmalı?
5.dişe kadar boyle idare edip, gece uykuları ağrılarla sık sık bölününce, yine doktorumuzun tavsiyesi ile Dentinox'u alldık. Dentinox'u günde maksimum 3 kere kullanabiliyor olsanız da oldukça işe yarıyor. Heleki azı ve köpek dişleri çıkarken Dentinox olmasaydı ne yapardık bilmiyorum. Bir de buyuk halamızın bitkisel yağlarla hazırladığı bir karışım da ise yaradı. Gerçi Dentinox'la benzer icerik olabilir diye onu 3 Dentinox'a ek 1 kez sürdüm kuzumun dişetlerine. Icinde ne oldugunu öğrenip daha sonra yazacağım.

Yaklasik 6.aydan başlayarak bir yaşına kadar gece uykuları neden bu kadar cok bölünüyor ya da gün içi sebebini bulamadığınız huzursuzlukları ve ağlamaları neden diye sorarsanız, bir hastalığı yoksa bilinki diştendir.


11 Mayıs 2014 Pazar

Çalışan anne olmak...

Oğlum tam 1 yaş, 3 aylıktı tekrar çalışmaya başladığımda. Aslında hiçbir zaman çok anneci bir bebek olmadı Volga, ama yine de arkadaşlarımdan gördüğüm ve dinlediğim anneden ayrılma süreçlerini düşündükce uykularım kaçıyordu. Heleki doğduğundan beri en fazla 1-2 saat ayrı kaldığımızı düşünürsek, onun için de benim için de bu büyük değişimi kabul etmek kolay olmayacaktı, biliyordum…


Yanlış birşey yapıp, Volga'nın uzun vadede problemler yaşamasına sebep olmamak için bu geçiş süreci ile ilgili destek almak üzere bir uzman psikologdan randevu aldım. Önce Volga'nın gelişimini değerlendirmek üzere bir çalışma yaptı. Bu çalışmada, hem bana Volga'nın yapabildikleri ve tepkileriyle ilgili sorular sordu, hem de Volga'yla oynayarak ve onu oynatarak gözlemledi. Volga'nın yaşına uygun davrandığını, sadece kendi başına biberondan su içme konusunda annenin korumacı tutumu yüzünden geri kaldığını ve mümkünse bu kitabı edinmemin onu anlamak ve gelişimini takip etmek açısından faydalı olacağını söyledi. 

Testten sonra benim işe başlama sürecimle ilgili, Volga'nın kolay alışmasını sağlamak için neler yapabileceğimi konuştuk. Öncelikle bakıcısının, ben çalışmaya başlamadan en az 3 hafta önce onunla ilgilenmeye başlaması gerektiğini söyledi. Bizim bakıcımız 2 haftalıkken benim çalışmaya başlayacağımı söylediğimde, 'ideali bu ama şartlar böyleyken ve başka yapacak birşey yoksa bu durumu da kabullenmek gerekir', dedi. Biz doktor ile görüşmeye gittiğimizde bakıcısı 1 haftadır bizimleydi ve ben Volga'nın bütün ihtiyaçlarını onun karşılamasını sağlamak icin yedirirken, altını değiştirirken hep yanlarındaydım ama uyutmak dışındaki hiçbirseyi ben yapmıyordum. Bundan bahsettiğimde doktorumuz çok çok iyi yaptığımı, bebeğin hayatını devam ettirmek icin birisinin varlığına bağımlı olduğunu bildiğini ve bu kişinin artık bir başkası olduğunu da anlamasına izin vermek gerektiğini söyledi. Uykularda zorlandığımızı ve bakıcısının uyutmasına izin vermediğini, sadece emerek uyuduğunu söylediğimde, uyku alışkanlığını bebeğe bizim verdigimizi, nasıl öğretirsek oyle uyumayı bildigini söyledi. Bebeklerin hayatla ve bizimle ilk bağlarının koku ile oluştuğunu, benim kokumu arayacağını, bunun içinde 'Geçiş Objesi' denilen bir oyuncak, uyku arkadaşı veya bir eşyanın kullanılabileceğini, başlarda benim kokum sinmiş bir tshirtü bu objeye sarmanın iyi olacağını söyledi. Ayrıca bir oyuncak ya da bir eşyayı gitmeden önce biraz oynadıktan sonra 'akşam geldigimde tekrar oynarız olur mu?' diye ona emanet etmenin bebekte geri dönecek hissini uyandırıp, kendini güvende hissetmesini sağlayacağını bu yaşlar icin en önemli şeyin güven duygusu oldugunu söyledi.

Sanırım annenin ise başlama sürecini bebek icin kolaylaştırmanın en güzel yolu anneyi eğitmek ve dolayısıyla rahatlatmak. Çünkü doktorla görüşmemizden ve kafamda dönüp duran nasıl sorusuna cevap bulduktan sonra benim de bakışım değişti, üstümdeki stresi attım. Her bebek gibi Volga benim bütün hislerimin farkında olduğu için endişe edilecek birşey olmadığına o da inandı ve cok şükürki büyük ağlama krizleri veya benzeri seyler yaşamadan ilk günümüzü ve diğerlerini geçirdik. Şimdi sabahları 'geh geh' diyerek kucağıma tırmanıp :) eline ilgisini dağıtan bir oyuncak ya da eşya verince beni el sallayarak yolcu ediyor. Dilerim çalışmak zorunda kalan bütün anneler ve kuzuları bu süreci hiç üzülmeden, kolaylıkla atlatsın. 

Bu konuyla ilgili böyle de güzel ve moral veren bir yazı var :)
http://www.kigem.com/calisan-annenin-cocugu-daha-ozguvenli.html